HATHOR’lar – DÜNYA’NIN MANYETİK ALANI
Tom Kenyon
24 Mart 2008
Şu andaki gezegensel durumun görünüşünü kendi gördüğümüz şekilde size verelim.
Dünya’nın manyetik alanı düzensizlik/salınım veya dönüştürülme halindedir. Bu boyutlararası olarak gerçekleşiyor ve bunun net etkisi manyetik alanın gücünde veya genliğinde artan dalgalanmalardır. Dünya’nın manyetik alanının bu dönüştürülmesi çok hızlı inip çıkan bir dalga gibidir ve salınımlar çok küçük ama belirgindir. Bunun insanın bilincinde, özellikle biyolojik deneyiminizde çok garip bir etkisi oluyor. Birçok insan tükenme ve bezginlikte bir artış deneyimliyor. (Daha önceki iletişimlerimizde bahsettiğimiz gibi, bu semptomların nedeni ayrıca, uzayın derinliklerinden gelen enerjiler galaksinizden ve güneş sisteminizden geçerken, bu enerjilerin hareketleridir.)
Ama bu düzensizlik/salınım farklı bir kategoridendir. Buna manyetik alanın kendisi neden oluyor, manyetik alan uzaydan gelen derin enerjilere karşılık veriyor. Bu, dünyanızın kendisinin erimiş çekirdeğinin verdiği karşılıktır; ve eğer bunu metaforik olarak düşünmeyi dilerseniz, manyetik alan kozmos ile söyleşi halindedir. Biliminiz olayları bu şekilde görmüyor, ama bizim perspektifimizden manyetik alan bu kozmik ziyaretçiler ile, uzayın derinlerinden gelen enerjiler ile sohbet etmektedir; bu enerjiler spiritüel tekamül için katalizördür.
Direkt olarak manyetik alanınızın salınımları ile ilişkili olan semptomların bir diğer seti kısa süreli hafızanızı nasıl taşıdığınızdaki belirgin değişikliklerdir – çünkü hafıza sizin kendi sinir sisteminizin ve dünyanın sinir sisteminin manyetiklerinin fonksiyonudur. Beyniniz kendi yapısının çok küçük yerçekimsel ve yerçekimsel – olmayan alanları vasıtası ile bilgiyi işler ve beyniniz dünyanın manyetik alanındaki dalgalanmalardan direkt etkilenir. Ve böylece kısa süreli hafıza anomalilerinde bir artış bekleyebilirsiniz. Bir cümleyi söylerken aniden sözcükler size gelmez veya sözcüklerin sırasını karıştırabilirsiniz. Bazı durumlarda bu beyin rahatsızlığının bir işareti iken, bunun genel nüfusta artan oranlarda gerçekleştiğini göreceksiniz. Kollektif kısa – vadeli hafıza problemlerindeki artış insanlığı en tuhaf duruma götürecek. Bu durum onunla nasıl çalıştığınıza bağlı olarak bir fırsat veya bir lanettir.
Fırsat kendi yaratımınızın zihinsel matriksi vasıtası ile görmektir. Bununla söylemek istediğimiz şey şudur; zihniniz kendi konusuna alıştığı şekilde devam edemediğinde, (algı) perdesinin arkasındaki realitelere göz atma fırsatına sahip olursunuz. Perdeyi yaratan sizlersiniz ve bunu kendinizi direkt olarak görmeyi veya deneyimlemeyi istemediğiniz şeylerden ayrı tutmak için yaptınız veya başkalarının sizin direkt olarak görmenizi veya deneyimlemenizi istemediği bazı durumlarda. Burada kollektif realitenizin görünmeyen manipülatörlerinden sözediyoruz – gücün ekonomik ve politik dizginlerini elinde tutanlar.
Daha önce gezegeninizde spiritüel tekamül tesirine aktif olarak direnen kuvvetlerin olduğunu söylemiştik. Onlar sizi kontrol etmek için bilginin kötüye kullanılması ile yalanlarına devam etmeye yatırım yapıyorlar. Onların işi gittikçe zorlaşıyor.
Onların işi daha da zorlaşıyor, çünkü manyetik alanın düzensizlikleri/salınımları insan zihninin yansıttığı zihinsel realitelerin yaratımında uçurumlar yaratıyor. Onlar – yani sizi kontrol ve manipüle etmeyi isteyenler – ellerinde engin kaynaklara sahipler ve bunların her birini kullanıyorlar. Ama dünyanın manyetik alanının kontrol edemiyorlar! Ve bu nedenle teşekkür etmelisiniz.
Dünyanın manyetik alanını etkileyen itici güç, onların etki konumlarının çok ötesinden geliyor. Hiper – boyut fiziği anlayışımıza dayanarak, manyetik alanınızın salınımlarının bundan sonraki yıllarda artmaya devam edeceğini bekliyoruz. Enerjisel olarak hassas olanlarınız şu anda bunun en yoğun olarak deneyimleriniz, ama bundan sonraki üç yılda bir çok insanın bunun bilinçli olarak farkında olarak ama nedenini bilmeden bundan etkileneceğini düşünüyoruz.
Bu durum ile başa çıkmanız için iki önerimiz var.
İlk önerimiz en kolay olanı. Dünyanın kendisinin çekirdeği ile bağlantınızın anlayışını kapsıyor. Et ve kanınıza ilaveten, enerjisel bir varlık olarak dünyanın çekirdeği ile bilinçli enerjisel bir ilişki oluşturabilirsiniz.
Bu anlayış veya yönlenme, sizin dünyanın manyetik alanı içinde olmanız ve bununla çevrelenmenizdir. Dünyanın çekirdeği ile (dünyanın manyetik alanının üreteci) zihinsel rezonansa girerek, enerjisel olarak stabilize olur, dengelenirsiniz. Bilinçli bir varlık olarak dünya tanımlaması zor yollarla size kendisini gösterebilir, çünkü kültürünüzün bunun için bir dili yok. Ve bunun farkındalığına sahip olmamanız için manipüle ve kontrol edildiniz, çünkü bu farkındalık sizin en büyük güçlerinizden biri olabilirdi.
Dünya’nın çekirdeği ile rezonansa girerek, canlı bilinçli bir varlık olarak dünyanın daha çok bilincinde olursunuz. Bu bağlantı vasıtası ile, dünyanın artan kaosunun ortasında bile bir tür enerjisel dayanıklılık alırsınız.
Ancak, bununla ilgili garip olan şey, kendinizi duyularınıza getirdiğinizde, yanlış – bilgi, manipülasyon ve zihin – kontrolü vasıtası ile insanlığın düşünce akışını kontrol eden o güçler tarafından daha az kontrol edilebilir, daha az “manipüle edilebilir” olursunuz.
Başka deyişle, dünyanın çekirdeği ile direkt bilinçli bir ilişki oluşturmak, yaşamı – olumsuzlaştıran teknolojilerin etkilerinin çoğunu by-pass eder.
Eğer dünyanın çekirdeği ile zihinsel rezonansa girmeye ilave olarak bir şeyler yapmayı dilerseniz, pranik tüpünüzü kullanmanızı öneririz. Pranik tüp başınızın üzerinden gelip bedeninizin merkezinden geçerek dünyaya inen süptil bir enerji kanalıdır. Bu tüp, bu kanal dünyanın derinlerine, çekirdeğe kadar uzatılabilir ve ayrıca başın üzerinden yukarıya uzayın derinliklerine uzatılabilir. Bu yöntemde, kanalı başınızın üzerinden yukarıya uzatma ile ilgilenmiyorsunuz. Bunun yerine, sadece kalanı dünyanın çekirdeğine uzatıyorsunuz.
Ancak önemli olan şey bu kanalı dünyaya göndermek değildir. Önemli olan, sadece bunu bilerek dünyanın çekirdeği ile rezonansta olduğunu anlamaktır. Bu, artan kaosun ortasında bile bir denge duygusu verir. Sizin duyularınızı uyandırır. Size dünya ile daha büyük bilinçli ilişki getirir. Ve, bunun ayrıca sizi hipnozdan çıkaracağını da söylemeliyiz – sizi daha az kontrol edilebilir yapar. Ve etrafınızdaki yalanları çok daha berrak görürsünüz!
İkinci öneri galaksinin çekirdeği ile bilinçli bir ilişki geliştirmeyi kapsar.
Esasen, Samanyolu Galaksisi’nin çekirdeği ile rezonansta olabileceğinizi anlayın, galaksinin çekirdeği bir kara deliktir. Dünyanın çekirdeği ile rezonansta olmaya benzer şekilde, galaksi ile ilişkide stabilize olabilir, dengelenebilirsiniz.
Eğer bunu yapabilirseniz, bu tanımlananları sadece işiterek bunu nasıl yapacağınızın bilgisini aktive edersiniz. Bu karmaşık bir iş değildir. Oldukça basittir, ama bir parçanızın fiziksel bedeninizin zaman ve mekan koordinatları ile sınırlı olmadığı anlayışını gerektirir.
Bilincin zaman ve uzayda anında genişleyebileceği anlayışını gerektirir ve bilincinizi galaktik çekirdeğe genişleterek, galaksi ile ilişkinizde stabilize olursunuz.
İdeal olan, aynı anda hem dünyanın çekirdeği ile hem de galaksinin çekirdeği ile ilişkide olmaktır.
O zaman büyük ölçüde üstatlık ile uzayın derinliklerinden gelen enerji dalgalarına binebilirsiniz.
Ama, yine, sizi uyarıyoruz; bu sizi daha az kontrol edilebilir, çok daha zor hipnoz edilebilir yapar. O zaman etrafınızdaki bir çok insan hala uykuda iken uyanmanın çok garip deneyimine sahip olabilirsiniz. Şüphesiz, bu farkındalık ile yapacağınız şey sizin seçiminiz ve sorumluluğunuzdur.
Hathor’lar – 24 Mart 2008
________________________
Tom’dan birkaç açıklayıcı düşünce
Pranik tübe aşina olmayanlarınız için kısa bir tanımlama:
Pranik tüp, tüpe – benzeyen ve taçtan, başın tepesinden inip bedenin merkezinden geçen ve apış arasından dünyaya inen süptil bir enerji kanalıdır. Apış arası cinsel organların ve anüsün arasındaki orta noktadır.
Eğer ikinci parmağınızın ucuna başparmağınızın ucuyla dokunursanız, pranik tübünüzün yaklaşık boyutu olan bir daire görürsünüz. Bazı ezoterik geleneklerde, pranik tübe Merkezi Sütun veya Merkezi Kolon adı verilir.
Bazı Tibet Budist yogiler insan saçı boyutunda olan, pranik tübün merkezinde işleyen çok ince bir kanal ile çalışırlar. Bu enerji yolu Gizli Kanal olarak bilinir ve yoginin bedenindeki süptil enerjileri etkilemek için bazı ezoterik yoga uygulamalarında kullanılır – buradaki fikir bu tür uygulamaların daha hızlı spiritüel aydınlanma açılımlarına götürmesidir.
Genel olarak konuşursak, pranik tüp dünyanın içine birkaç metre işler (kişi gerçekten topraklanmamış olmadıkça) ve ayrıca başın birkaç metre üzerinde de işler. Pranik tüp süptil bir enerji olduğundan, Newton fiziğinin yasalarını izlemez, bunun yerine Kuantum Mekaniklerinin sınırları içinde kalır. Böylece, pranik tübü dünyanın en derinlerine, çekirdeğine kadar uzatmak mümkündür ve de uzayın derinliklerine.
Pranik tüp düşünce ve niyet ile etkilenir. Pranik kanalı dünyaya ve kozmosa uzatmak için tek yapılması gereken niyet etmektir. Bununla daha fazla çalışırsanız, en sonunda niyetinize göre bunun genişlediğinin veya büzüştüğünün izlenimine sahip olursunuz.
Hathor’ların önerdiği yöntemde, pranik tübün kullanılması dünya ile zihinsel rezonansa girmeye ilave olarak bir şeyler yapmak isteyenler içindir. Bazı insanlar rezonatördür, bazıları da aktivatördür. Bazı insanlar her ikisidir. Sizin dışınızdaki bir şeyle (örneğin dünyanın çekirdeği) rezonansa girmek esasen bir pasiflik davranışıdır. Bazı insanlar bunu iyi yaparken bazıları da bir şeyler yapma ihtiyacı duyar. Rezonansa girerken bir şeyler yapmak isteyenler için pranik tüp harika bir cihazdır.
Önemli olan şey – bunu nasıl yaparsanız yapın – dünyanın çekirdeği ile ve yapabilirseniz galaktik çekirdek ile de zihinsel rezonansa girmektir.